Pandemi Sürecinde Verdiğimiz Eğitim
Hakkında Değerlendirmelerim
Değerli öğrenci arkadaşlarım. Oldukça
uzun bir dönemi tamamladık. Bu süreçte sizlerle ilk defa uzaktan ders işledik
ve sınav yerine ödevlerle performansınızı ölçmeye çalıştık.
Bu dönemde kanımca dijital uçurum
öğrenci başarılarını etkiledi. Örneğin KPAG dersinde sınıf listemizin % 14’ü
ara sınav, % 19’u final ödevlerini
göndermediler. Bütünlemeye girmesi gerekenlerin de % 72’si bu durumda. Bu
öğrencilerimizden bazılarının olağanüstü koşular nedeniyle bu sorunu yaşadığını
düşünüyorum. İnternete erişim ve cihazların hanedeki diğerleriyle paylaşımı
yanında, sağlık sorunları, ekonomik sorunlar ve hatta ev içi işbölümünün getirdiği
yüklerin de sorun kaynağı olduğu örnekler olabileceğini düşünüyorum. Bu noktada
vardığım sonuçlardan birisi Türkiye’de üniversite öğretiminin pek çok bariyerin
aşılması sürecinde hala önemli bir yeri olduğu ve değerlendirebilen öğrencilerin
önüne ciddi imkânlar sağladığı yönünde.
Üniversitemizin düzenlemesi
doğrultusunda çevrim içi sınav yapmak yerine ödev verdik ve geçmiş yıllarda
lisansüstü programlarda zaman zaman uyguladığımız take-home tarzına yakın
uygulamalar yapan arkadaşlarımız da oldu. Kendi adıma öğrencilerimizin kendi
muhakemelerini kullanarak yanıtlaması gereken sorular hazırladım ve uzun
süreler verdim. Okuması benim için çok ama çok zaman alıcıydı, ama doğrusunun
bu olduğunu düşünüyorum. Bu süreçte bazı öğrencilerimizin dönüşleri oldukça
iyiyken bazı öğrencilerimizin ödevleri son derece sorunluydu.
Yaşanan sorunlardan birincisi öğrencilerimizin
soruları okumadan yanıtlamaya çalışmasıydı. Soruları okumadan yanıtlamanın iki
boyutu var. Birinci boyut sorunun ne istediğini anlamamakla alakalı. Örneğin
izlediğimiz filmle alakalı soruda belirlenen kamu politikası alanlarının (eğitim
ve çevre) dışında ve soruda istenen ilkelerin dışındaki ilkeler üzerinden değerlendirme
yapanlar olmuş. Örnek veriniz denmiş, örnek verilmemiş, açıklayınız denmiş
açıklama yapılmamış. Sorunun ikinci boyutu ise öğrencilerin basit bir Google taramasıyla
herhangi bir yerden ulaştığı konuyla ilgili bazı bilgileri kopyalayarak
yapıştırması. Eğer sorulan sorunun yanıtı yoksa ya da zahmet edilip bunu ifade
eden bir cümle kurulmadıysa bu da bir işe yaramadı. Hatta aynı kaynaktan
faydalanan iki öğrencinin bu nedenle çok farklı notlar aldığı oldu. Sonuç,
internet çağında da olsak okumak ve anlamak hala çok önemli. Ama okuduğunu anlamak
için de ortaya emek koymak gerekiyor. Dersleri izlemeden, okumaları yapmadan soruları
yanıtlamaya çalışmak çok anlamlı olmuyor.
İkinci temel hata ders materyali
ve anlatılanlardan habersiz olarak, soruya Google taramasıyla yanıt vermeye
çalışan öğrencilerin durumuydu ki bu daha da vahimdi. UÇS dersinde dünya mirası-
ulusal egemenlik konusunu soruyorum, ciddi sayıda öğrencimiz bana Google taramasında
ilk çıkan makalelerde ne varsa onu yazıyor ya da diğer derslerden bir şeyler
anlatıyor. Örneğin kültürel miras anlatan olduğu gibi, bir çevre sorunu anlatıp
egemenlikten bahsetmeyenler de var. Dersin konusunun çevre olduğu, okumalar ve
hatta derste anlatılanlara bakmak akıllarına dahi gelmiyor. KPAG dersi bütünlemede
kendimce bonus olarak sorduğum “Downs’ın Konu Dikkat Döngüsü” hakkındaki soruya
verilen bazı yanıtlar kendisinin oy verme davranışı üzerine yaptığı öncü
çalışmaları anlatıyordu. Yine sorduğum bir başka soru için tüm materyal bir
kenara bırakılıp, Google aramasında ilk çıkan kaynaktan kopyalananlar
yapıştırılmış. Derste anlattık, notlarda var, bizler eşofmanlı Şevket hocaya
dönmeden lütfen vazgeçin bu işten arkadaşlar. Her neyse sorudan puan alamadılar
ama en azından Downs hakkında bir şeyler öğrendiler.
Sonuçta bu dönemi uzaktan da olsa
tamamladık. Ama bazı hayati sorunların devam ettiğini ve kendini yinelediğini
söylemek gerekiyor. Okumamak, emek vermemek ve bir de gereksiz kısa yollara sapmak
sorunu maalesef devam ediyor. Evet, ödevini başkalarına yaptırmaya çalışanlar sayesinde
ülke sathına yayılan bir gereksizlik yaşandı. Destek almak adı altında başkalarına
ödev yaptırmak ve soru yanıtlatmak isteyenler maalesef beni ülkem gençliği
adına sadece biraz daha utandırdı. Bunun yanında uzaktan eğitim ve sınavların
ödev formatında olmasının kendilerini çok geliştirdiğini ve öğrenme süreçlerine
çok faydası olduğunu belirten öğrencilerim de oldu. Bu benim de yıllardır
savunduğum bir bakış açısı, ama öğrenci sayıları nedeniyle zorunlu derslerde
pek yaklaşamadığımız bir yöntemdi. Bu sene denemiş olduk.
Burada anlattığım benim
gördüklerim, sizlerin deneyimlerinizi de merak ediyorum. Bana yazarsanız
sevinirim.